Psikanalitik terapi, en iyi bilinen tedavi yöntemlerinden biridir. Aynı zamanda insanlar tarafından en çok yanlış anlaşılan tedavi yöntemleri arasında sayılır. Psikanalitik tedavinin amacı, hastaların mevcut davranışlarında, düşüncelerinde ve duygularında değişiklik yaratacak bilinçdışı güçleri anlamalarını sağlamaktır. Temelleri, psikanalizin babası olarak bilinen Sigmund Freud’un teori ve çalışmalarına dayanır.
Psikanalitik Terapiye Genel Bakış
Bu terapi türü bilinçdışı zihnin, düşünceleri ve davranışları nasıl etkilediğine odaklanır. Psikanaliz, bazı olayların bireyi nasıl şekillendirebileceğini ve mevcut eylemlerine nasıl katkıda bulunduğu keşfetmek için erken çocukluk deneyimlerini mercek altına alır.
Psikanalitik Terapi ve Tarihçesi
Psikanalitik teori, 1800’lerin sonlarında terapötik tekniklerini geliştirmeye başlayan ünlü psikanalist Sigmund Freud’un çalışmaları neticesinde ortaya çıktı. 1885 senesinde Freud, kadınlarda sıklıkla görülen histeri rahatsızlığını tedavi etmek için hipnoz yöntemini kullandı. Histeri, aşırı ve kontrolden çıkmış duygusal yüklü davranışlar anlamına gelir. Bu psikolojik rahatsızlığın semptomları arasında kısmi felç, halüsinasyonlar ve sinirlilik de vardır.
Freud, tedavi için hipnotizmayı araştırmaya devam etti. Meslektaşı Josef Breuer ile birlikte çalışmalarını sürdürdü. Zamanla, en ünlü terapötik tekniğinin gelişmesini sağladılar ve histeri rahatsızlığını nasıl tedavi edeceklerini buldular. Bu tedavi türü konuşma terapisi idi. Freud ve Breuer, Histeri Çalışmaları adlı kitabı da piyasaya çıkardılar. Konuşma terapisiyle sadece sorunlar hakkında konuşmanın, psikolojik sıkıntıyı hafifletmeye yardımcı olduğunu kanıtladılar.
Psikanalitik Terapi Nasıl Çalışır?
Psikanalitik terapistler, konuşma terapisini kullanırlar. Hastalar kendi hayatları hakkında konuşur, terapistler ise onları dinler. Terapi sağlayıcı, hastanın mevcut zorluklarını etkileyen kalıpları ve olayları arar. Uzmanlar genellikle çocukluk olaylarının, bilinçsiz duyguların ve düşüncelerin akıl sağlığında ve uyumsuz davranışlarda etkili olduğunu düşünür. Psikanalitik terapi, hastaların farkında olamayacağı savunma ve duyguları gözlemleme tekniklerini de içerebilir.
Psikanalitik Tedavinin Avantajları/Dezavantajları
Akıl sağlığı tedavisinde diğer tüm yaklaşımlarda olduğu gibi psikanalitik tedavide de artılar ve eksiler söz konusudur. Fayda ve zararların bireyi etkileme derecesi, birçok faktöre göre değişiklik gösterir. Psikanalitik terapi uygulayan kişi, danışmanın yaşamında strese ve zorluklara yol açan duyguları ya da eylemleri ortaya çıkarma konusunda yargılayıcı değildir. Bu yüzden hastalar kendilerini daha rahat hissedebilir. Maliyet ve zaman konusu, psikanalitik tedavinin en büyük dezavantajı olabilir. Finansal problemler ve tedavinin uzun zaman alması gibi nedenlerden dolayı birçok hasta, bu terapiye katılmayı reddeder.